Mason Haire' in Kurumsal Büyüme Modeli: Kriz ve Büyüme Aşamalarını Anlamak
- Ayhan (Bekirov) Caliskan
- 17 Tem 2024
- 3 dakikada okunur
Mason Haire'in Şirketlerin evrimsel büyüme modeli, kurumların nasıl geliştiğini, büyüdüğünü ve yaşam döngüleri boyunca çeşitli krizlerle nasıl karşılaştığını anlamak için kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu model, potansiyel zorlukları öngörmek ve bunlarla başa çıkmak isteyen işletmeler için çok önemlidir. Bu blog yazısında, Haire'in modelinin ayrıntılarına dalacağız ve bu teorinin pratik uygulamalarını gösteren gerçek dünya örnekleriyle kilit kriz aşamalarını vurgulayacağız.
Kriz ve Büyüme Modeli Açıklaması
Haire'in modeli, kurumların tıpkı canlı organizmalar gibi, büyüme ve krizlerle işaretlenmiş bir dizi aşamadan geçtiğini öne sürer. Bu aşamalar şunlardır:
Yaratıcılık ve Liderlik Krizi
Yön ve Özerklik Krizi
Yetki Devri ve Kontrol Krizi
Koordinasyon ve Bürokrasi Krizi
İşbirliği ve Büyüme Krizi
Her aşama, stratejik değişikliklerin gerekli olduğu bir krizle sonuçlanan bir büyüme dönemini ifade eder.
Aşama 1: Yaratıcılık ve Liderlik Krizi
İlk aşamada, bir kuruluş yada günümüz dünyasını baz alırsak start-uplar, girişim enerjisi ve yenilikçilik tarafından yönlendirilir. Kurucular ve ilk ekip üyeleri son derece motive olmuş durumdadır ve genellikle vizyonlarını hayata geçirmek için çoklu görev yaparlar. Bazen girişimciler o kadar işe gömüşmüşlerdir ki fikrine aşık olmakla karşı karşıya kalabilirler. Ancak şirket büyüdükçe, bu gayri resmi yaklaşım bir liderlik krizine yol açabilir.
Örnek: Apple'ın İlk Yılları
Apple, Steve Jobs ve Steve Wozniak'ın garajlarında çalıştıkları dönemde, yaratıcı enerji ve yenilikçilikle doluydu. Ancak şirket büyüdükçe ve daha fazla çalışan eklenmeye başladıkça, Steve Jobs'un liderlik tarzı bir krize neden oldu. Jobs, mikroyönetim ve çalışanlarla olan zorlu ilişkileri nedeniyle 1985'te Apple'dan ayrılmak zorunda kaldı. Bu kriz, şirketin profesyonel yönetime geçişinin bir parçasıydı.
Aşama 2: Yön ve Özerklik Krizi
Liderlik sağlandığında, kurum net bir yön belirler. Bölümler oluşturulur ve sorumluluklar ayrıntılı olarak belirlenir. Ancak örgüt genişlemeye devam ettikçe, alt düzeydeki çalışanlar yukarıdan aşağıya direktifler tarafından kısıtlanmış hissedebilir ve bu da bir özerklik krizine yol açabilir.
Örnek: Google'ın Genişlemesi
Google, hızla büyüyen bir teknoloji şirketi olarak, başlangıçta çok yaratıcı ve esnek bir yapıya sahipti. Ancak şirket büyüdükçe, merkezi yönetim ve standart prosedürler uygulamak zorunda kaldı. Bu durum, bazı çalışanların yaratıcı özgürlüklerinin kısıtlandığını hissetmelerine yol açtı. Google, bu krizi aşmak için zamanlarının %20' sine kadar çalışanların ilgisini çeken çalışmalarda yer alması gibi uygulamalarla çalışanların projelerde daha fazla özerklik ve yaratıcı özgürlük sahibi olmalarını sağladı.
Aşama 3: Yetki Devri ve Kontrol Krizi
Özerklik krizini çözmek için şirketler genellikle orta düzey yöneticilere daha fazla yetki verir. Bu yenilik ve duyarlılığı teşvik ederken, üst yönetimin alt düzeylerdeki faaliyetleri takip etme konusunda kontrol krizine yol açabilir.
Örnek: Starbucks'ın Küresel Büyümesi
Starbucks, dünya genelinde hızla genişlerken, bölge müdürlerine daha fazla yetki verdi. Ancak bu durum, bazı bölgelerde tutarsız müşteri deneyimlerine yol açtı. Şirket, bu kontrol krizini çözmek için bölgesel yöneticiler arasındaki iletişimi ve raporlama süreçlerini geliştirdi ve tutarlı bir marka deneyimi sağlamak için standartları yeniden belirledi.
Aşama 4: Koordinasyon ve Bürokrasi Krizi
Kontrol krizine yanıt olarak, şirketler genellikle daha sofistike koordinasyon mekanizmaları uygular. Standartlaştırılmış prosedürler, resmi iletişim kanalları ve kapsamlı raporlama sistemleri tanıtılır. Ancak bu, bürokrasinin çevikliği ve yeniliği boğduğu bir bürokrasi krizine yol açabilir.
Örnek: IBM'in Dönüşümü
IBM, 20. yüzyılın ortalarında büyük bir teknoloji deviydi. Ancak 1990'ların başında, aşırı bürokratik yapısı ve karmaşık prosedürleri nedeniyle pazar payı kaybetmeye başladı. Şirketin CEO'su Lou Gerstner, bu bürokrasi krizini çözmek için bürokrasiyi azaltan ve müşteri odaklılığı artıran büyük bir dönüşüm başlattı. Bu dönüşüm, IBM'in daha çevik ve rekabetçi bir şirket haline gelmesini sağladı.
Aşama 5: İşbirliği ve Büyüme Krizi
Bürokrasi krizini aşmak için örgütler daha işbirlikçi bir yaklaşıma yönelir. Çapraz fonksiyonel ekipler, proje bazlı çalışmalar ve örgütsel kültüre odaklanma ön plana çıkar. Ancak bu aşama, işbirliği çabaları etkili bir şekilde ölçeklenmezse bir büyüme krizine yol açabilir.
Örnek: Microsoft'un İşbirliği Çabaları
Microsoft, 2014'te Satya Nadella'nın CEO olarak atanmasıyla, işbirliğini teşvik eden bir kültür oluşturma yoluna gitti. Nadella, şirket içindeki silo mantığını yıkmak ve daha fazla işbirliği sağlamak için çeşitli girişimlerde bulundu. Ancak bu çabalar, şirketin büyüklüğü ve karmaşıklığı nedeniyle başlangıçta bazı zorluklarla karşılaştı. Microsoft, bu işbirliği krizini aşmak için sürekli olarak iş süreçlerini iyileştirdi ve çalışanlar arasında daha açık bir iletişim kültürü geliştirdi.
Mason Haire' in evrimsel büyüme modeli, şirketlerin büyüme ile birlikte karşılaşacakları kaçınılmaz krizleri öngörmek ve bunlarla başa çıkmak için değerli bir bakış açısı sunar. Bu aşamaları ve ilgili zorlukları anlamak, işletmelerin riskleri proaktif bir şekilde yönetmek ve gelişimlerini sürdürmek için stratejiler uygulamalarına yardımcı olur. İşletmeler için, bu potansiyel krizlerin farkında olmak çok elzemdir. İster büyümenin ilk aşamalarındaki bir startup, ister küresel tutarlılık arayışındaki çok uluslu bir şirket olun, bu zorlukları önceden tanımak ve doğrudan ele almak, duraklama ile sürekli başarı arasındaki farkı yaratacaktır...
Comments